Öğrenme Deneyimlerinde Üstbilişsel Düzenleme - Bölüm 1
Üstbilişsel Düzenleme (*)
Öğrenme deneyimleri yönetimi yaklaşımı bireylerin sahip oldukları öğrenme
deneyimlerinin yaşam deneyimlerinin içerisine serpildiklerini ve yaşam günlüğü
araçlarıyla günlük deneyimlerin yakalanmasıyla öğrenme deneyimlerinin de yakalanabileceğini
varsayar. Birey daha sonra günlük
verilerinden yararlanarak yaşam deneyimlerini yorumlayabilir, deneyimlere eşlik
eden bağlamları belirleyebilir ve öğrenme deneyimlerini anlamlandırabilir. Bu
sürecin sonunda da öğrenme deneyimlerini planlayabilir, izleyip-denetleyebilir
ve değerlendirebilir.
Yaklaşımın aşamaları ilk tasarlandığında, öğrenme deneyimlerini
“planlama”, “denetleme”, “değerlendirme” işlemleri basitçe yönetim kuramından
ödünç alınan kavramlarla tanımlanmış ve bu amaçla kullanılabilir planlama,
denetleme ve değerlendirme listeleri önerilmiştir (Mutlu, 2013b). Bu aşamanın
ve içerdiği işlemlerin kuramsal altyapısının geliştirilmesi amacıyla
üstbilişsel düzenleme alanyazınından yararlanılacaktır. Bireylerin kendi
öğrenme süreçlerini planlama, izleme ve değerlendirmeleri üstbilişsel düzenleme
kavramı altında çeşitli yazarlarca ayrıntılı olarak incelenmiştir.
Bu amaçla bu bölümde önce biliş, üstbiliş ve üstbilişsel düzenleme
kavramları incelenmiştir. Ardından üstbilişsel düzenlemeye aktif olarak yer
veren öz-düzenlemeli öğrenme kuramına değinilmiştir.
Biliş
ve Üstbiliş
Biliş, insanın “bilme” yetisine ait süreçleri tanımlamak için kullanılan
genel bir kavramdır. Akpunar (2011) çeşitli sözlüklerden yararlanarak biliş
için verilen tanımları aşağıdaki gibi derlemiştir:
Britannica Sözlüğüne göre biliş, “bilme hareketi veya süreci” olup,
“isteme veya hissetmeden farklı olarak her türlü bilme deneyimini (algılama,
tanıma, anlama ve akıl yürütme) içeren bilince ait bir süreçtir”. Oxford
Sözlüğü (2016) “biliş‟i bilgiyi edinme ve düşünme, deneyim ve duyular yoluyla
anlama süreci ya da zihinsel eylemi olarak tanımlamaktadır. McGraw-Hill Science
& Technology Encyclopedia (2016) sözlüğü, bilişi, “duyumlama, algılama,
dikkat, öğrenme, hafıza, dil, düşünme ve akıl yürütmeyi de içeren, bilginin
edinimi ve kullanımındaki içyapılar ve süreçler” biçiminde
tanımlanmaktadır.
Üstbiliş alanında ilk çalışan araştırmacılardan Flavell 1971 yılında
üstbellek kavramını ortaya atmış ve bireyin, kendi belleğindeki içeriklerin
belleğe girişi, yerleştirilmesi, saklanması, aranması ve getirilmesini,
izlemesi ve yönetmesi yeteneği olarak tanımlamıştır (Flavell, 1971). Flavell
daha sonra 1976’da üstbiliş kavramını ilk kez kullandığı makalesini
yayınlamıştır. Buna göre “Her türden bilişsel işlem insan ya da insan olmayan
ortamlarda bir dizi enformasyon işleme etkinliği olarak sürdürülebilir.
Üstbiliş bundan farklı olarak, somut amaçlar ve hedeflere erişmek amacıyla,
bilişsel süreçlerin etkin olarak izlenmesi, buna bağlı olarak düzenlenmesi ve
ilişki içerisinde oldukları bilişsel nesneler ve verilerle orkestrasyonunun
sağlanmasıdır” (Flavell, 1976). Bu makalede üstbilişin izleme ve düzenleme gibi
iki yönünün olduğunu vurgulamıştır.
Daha güncel bir tanım öneren Hacker (1998)’a göre üstbiliş, kişinin kendi
bilişsel ve duyuşsal süreçleri ve durumu hakkındaki bilgiyi olduğu kadar, bu
süreçleri ve durumları bilinçli ve kasıtlı olarak izlemesi ve düzenlemesi
yeteneğini de içermektedir.
Üstbiliş
Modelleri
Aktürk ve Şahin (2011)’e göre üstbilişin en iyi bilinen modelleri
arasında Flavell (1979), Brown (1978, 1987) ve Schraw ve Moshman (1995)’a ait
modeller bulunmaktadır.
Flavell’in
Modeli
Flavell 1979 yılında üstbilişsel izlemenin biçimsel bir modelini dört
kavramsal sınıf ve aralarındaki ilişkileri tanımlayarak geliştirmiştir. Modeli
oluşturan temel sınıflar (a) üstbilişsel bilgi, (b) üstbilişsel deneyimler, (c)
üstbilişsel görevler (ya da amaçlar) ve (d) üstbilişsel stratejiler (ya da
etkinlikler) dir (Flavell, 1979).
Üstbilişsel bilgi, bireyin bilişsel etkinliklerini etkileyen etkenler
hakkındaki bilgileri ve inançlarını kapsamaktadır. Üstbilişsel etkinlik,
bilişsel etkinliğin öncesinde ve sonrasında yeralır. İkisi de birbiriyle yakın
ilişki içerisindedir ve karşılıklı olarak birbirine bağlıdır. Üstbilişsel bilgi
bireye, ilgilerinden, yeteneklerinden ve amaçlarından kaynaklanan bilişsel
girişimleri başlatma ya da durdurmada öncülük eder. Bilişsel etkinlikleri
etkileyen etkenler 1) kişi değişkenleri, 2) görev değişkenleri ve 3) strateji
değişkenleri olmak üzere üç farklı gruptadır (Flavell, 1979).
Şekil 1. Flavell’in üstbiliş modeli (Flavell, 1981)
Üstbilişsel bilginin kişi kategorisi,
bireyin bir düşünen ya da öğrenen olarak, kendisi hakkındaki bilgileri ve
inançları ile diğer insanların düşünme süreçleri hakkındaki bilgileri
içermektedir. Üstbilişsel bilginin görev kategorisi, birey için önerilen mevcut
bir görev hakkındaki tüm enformasyonu içerir. Bu bilgi bireye görevi
yönetmesinde rehberlik eder ve elde etmek istediği başarının derecesi hakkında
enformasyon sağlar. Üstbilişsel bilginin strateji kategorisi ise amaçların ve
alt amaçların belirlenmesini ve bu amaçlara erişmek için gereken bilişsel
süreçlerin seçimini içerir (Flavell, 1979).
Üstbilişsel deneyimler bireyin üstbilişsel bilgi, amaçlar ve stratejileri
için öznel içsel tepkilerini içerirler. Bu deneyimler geçici ya da uzun
olabilirler ve bir bilişsel girişimin öncesinde, esnasında ya da sonrasında
oluşabilirler. Bir izleme olgusu olarak üstbilişsel deneyimler, o andaki
gelişmeye, gelişmeyle ilgili gelecek beklentilerine ya da tamamlanma durumuna,
anlama derecesine, yeni enformasyonu var olana ilişkilendirmeye ve benzeri
diğer olaylara ait içsel geri besleme sağlayabilirler. Üstbilişsel deneyim,
aynı zamanda o andaki bilişsel problemi çözme sürecinde kaynak olarak kullanmak
amacıyla diğer enformasyonun, anıların ya da önceki deneyimlerin anımsanmasını
sağlayan bir “bilinç-akışı” süreci şeklinde de gerçekleşebilir. Üstbilişsel
deneyim aynı zamanda görevlere yönelik duyuşsal tepkiyi de kapsar. Başarı ya da
başarısızlık, hayal kırıklığı ya da memnuniyet ve diğer birçok tepkiler an be
an birey için bir görevin ortaya çıkmasını etkileyebilir ve göreve yönelik
ilgisini ya da gelecekte benzer görevleri sürdürmeye istekli olup olmamasını
belirleyebilir. Üstbilişsel bilgi ile üstbilişsel deneyimin birbiriyle örtüşen
çok yönü bulunmaktadır (Flavell, 1979).
Üstbilişsel amaçlar ve görevler, bilişsel bir girişimin arzu edilen
çıktıları ya da amaçlarıdır. Bir amaca başarıyla ulaşılmasında hem üstbilişsel
bilgi hem de üstbilişsel deneyim büyük ölçüde beraberce rol oynar (Flavell,
1979).
Üstbilişsel stratejiler bilişsel ilerlemeyi izlemek için
tasarlanmışlardır. Üstbilişsel stratejiler bireyin kendi bilişsel
etkinliklerini denetlemek için kullanılan stratejiler ile bir bilişsel amaca
erişilip erişilmediğini belirlemek amacıyla kullanılan stratejiler şeklinde
sınıflandırılırlar. Gelişmiş üstbilişsel becerilere ve kendi öğrenme
süreçlerinde bu becerileri kullanabilecek farkındalığa sahip bir birey,
süregelen bilişsel etkinliklerini planlayabilir ve izleyebilir, bilişsel
çıktıları içsel ve dışsal standartlarla karşılaştırabilir (Flavell, 1979).
Brown’un Modeli
Brown (1987), üstbilişi öğrencinin bilişsel yetenekleri üzerinde
derinlemesine düşünmesi ve öğrenmeyi öz-düzenlemesi olarak ele almıştır. Brown
üstbilişi iki genel kategoriye ayırmıştır. Birinci kategori bilişsel yetenekler
ve etkinlikler üzerinde derinlemesine düşünmeyi içeren biliş bilgisiyle
ilgilidir. İkinci kategori ise öğrenmek ya da problemleri çözmek için sürekli
girişimlerde bulunma sırasında öz-düzenleme mekanizmasını işe koşmadır. Bu
mekanizma Brown tarafından bilişin düzenlenmesi olarak tanımlanmıştır.
Brown ayrıca üstbilişin yürütücü kontrol mekanizmasını ortaya koymuştur.
Yürütücü kontrol, öğrenme sırasında öğrenci tarafından planlamanın, izlemenin,
denetlemenin ve düzeltmenin birleştirilmesini içermektedir (Brown, 1987; Akt.
Aktürk ve Şahin, 2011).
Brown böylece Flavell’in üstbilişsel deneyimler kategorisini bilişin
düzenlenmesi olarak yeniden adlandırmış ve bu süreçteki işleyişi üstbilişin
yürütücü denetim mekanizması olarak biçimlendirmiştir.
Schraw ve
Moshman’ın Modeli
Schraw ve Moshman (1995), Brown’un kendi modelinde üstbiliş için biliş
bilgisi ve bilişin düzenlenmesi olmak üzere yaptığı ayrımı daha da
derinleştirerek incelemişlerdir. Schraw
ve Moshman (1995)’a göre üstbiliş, biliş bilgisi ve bilişin düzenlemesi olmak
üzere iki genel kategoriye ayrılabilir.
Şekil 8. Schraw ve Moshman’ın üstbiliş modeli
(Schraw & Moshman, 1995)
Biliş bilgisi, bireyin kendi bilişi veya genel olarak biliş hakkındaki
bilgisidir. Biliş bilgisi bildirimsel, yordamsal ve durumsal olmak üzere üç
çeşit üstbilişsel farkındalığı içerir (Schraw ve Moshman, 1995).
Bildirimsel Bilgi: Bireyin öğrenen bir kişi olarak kendisiyle ve
performansını etkileyecek etkenlerle ilgili bilgisidir (Schraw & Moshman,
1995). Bir başka ifade ile bireyin, söz konusu görevi yapıp yapamayacağını
bilmesi, sahip olduğu yeterlilikler hakkındaki bilgisi olarak tanımlanabilir
(Aktürk ve Şahin, 2011).
Yordam Bilgisi: Bireyin yordam becerilerinin yerine getirilmesi hakkındaki
bilgisidir (Schraw & Moshman, 1995). Bir başka ifade ile bir görevin yerine
getirilmesinde hangi stratejilerin kullanılacağının ve stratejinin nasıl
uygulanacağının bilgisidir (Aktürk ve Şahin, 2011).
Durumsal Bilgi: Çeşitli bilişsel etkinliklerin ne zaman ve nasıl
uygulanacağı ile ilgili bilgidir (Schraw & Moshman, 1995). Bir başka ifade
ile bireyin bir görevle ilgili olarak hem hangi durumda ne yapacağı
(bildirimsel bilgi) hem de görevin nasıl yapılacağı (yordam bilgisi) hakkındaki
bilgisidir. Yani durumsal bilgi bireyin bildirimsel bilgi ve yordam bilgisinin
her ikisine birden sahip olmasını beraberinde getirir (Aktürk ve Şahin, 2011).
Bildirimsel bilgi “ne” hakkındaki bilgiyi ifade ederken, yordamsal bilgi
“nasıl” sorusunu yanıtlamaktadır. Durumsal bilgi ise bilişin “neden” ve “ne
zaman” yönleri hakkındaki bilgiyi ifade etmektedir (Schraw & Moshman,
1995).
Bilişin düzenlenmesi, bireyin kendi öğrenme ya da düşünmesine yardım eden
üstbilişsel etkinliklerden oluşur. Bilişin düzenlenmesi planlama, izleme ve
değerlendirme olmak üzere üç temel üstbilişsel etkinliği içerir (Schraw &
Moshman, 1995).
Planlama: Strateji seçimini ve performansı etkileyen uygun
kaynakların tahsis edilmesini içerir (Schraw & Moshman, 1995).
İzleme: Bireyin kendi kavraması ve göreve dair performansı ile ilgili anlık
farkındalığıdır (Schraw & Moshman, 1995). Bireyin öğrenme esnasında düzenli
olarak kendi kendisini test etmesi buna bir örnektir. Hacker (1998) üstbilişsel
izlemeyi, bireyin şu anda işleyen görevleri belirlemesine, bu görevdeki mevcut
gelişmeyi kontrol etmesine, bu gelişmeyi değerlendirmesine ve bu gelişmenin
sonuçlarının ne olacağını tahmin etmesine yardım eden kararları olarak
tanımlamaktadır (Akt. Aktürk ve Şahin, 2011).
Değerlendirme: Bireyin kendi öğrenme ürünleriyle ve düzenleme
süreciyle ilgili değer biçmesidir (Schraw ve Moshman, 1995). Bireyin amaçlarını
ve elde ettiği sonuçlarını tekrar değerlendirmesi buna bir örnektir.
Üstbilişsel İzleme-Denetleme
Üstbiliş, Flavell’den bu yana çok yüzlü ve kapsayıcı bir yapı olarak
tasvir edilmektedir. Flavell (1979) üst bilişi üst bilişsel bilgiler ve üst
bilişsel deneyimler; Brown (1987) biliş bilgisi ve bilişin düzenlenmesi olarak
boyutlara ayırmıştır. Her iki sınıflamada da ikinci boyutlar, kişinin kendi
bilişlerini izlemesi, denetlemesi ve düzenlemesi olarak benzer şekilde
tanımlanmaktadır. Son zamanlarda, biriken araştırmalar ve modellemeler
çerçevesinde üst bilişin üstbilişsel
bilgi, üstbilişsel
izleme ve üstbilişsel
denetleme olmak
üzere üç yüzlü bir yapı olarak ele alındığı görülmektedir (Dunlosky ve
Metcalfe, 2009; Akt. Karakelle ve Saraç, 2010).
Dunlosky ve Metcalfe (2009) üstbilişsel bilgi kavramını
Flavell’den ödünç almışlardır: Üst
bilişsel bilgi, bilişsel işlemlerimizin nasıl gerçekleştiğine dair ne
bildiğimizdir (Flavell, 1979). Üst bilişsel bilgiler, insanın kendi bilişsel
özellikleri (kişi bilgisi) ile farklı bilişsel görevlerin doğasına ilişkin
bilgileri (görev bilgisi) ve farklı bilişsel görevlerin üstesinden gelmeyi
sağlayan olası stratejilerin bilgisini (strateji bilgisi) içermektedir
(Flavell, 1979; 2000).
Diğer iki kavram olan üstbilişsel izleme ve üstbilişsel denetleme diğer
araştırmacılardan farklı olarak yeniden tanımlanmıştır:
Üstbilişsel izleme, belirli bir
bilişsel etkinliğin mevcut halinin veya devam eden ilerleyişinin
değerlendirilmesidir (Dunlosky & Metcalfe, 2009). Üst bilişsel izleme
sayesinde birey, kendi bilişsel süreçlerini takip eder ve durumunu
değerlendirir.
Üstbilişsel denetleme, süregelen bilişsel etkinliğin düzenlenmesidir. Bu düzenlemeler etkinliği
durdurmak, devam etmesine karar vermek veya değiştirmek şeklinde yapılabilir.
Dolayısıyla üst bilişsel denetleme, izleme sonucu elde edilen enformasyona
dayalı olarak yapılan bilinçli ya da bilinçsiz tercihleri ifade etmektedir. Bu
tercihler bir etkinliğin başlatılmasına; sürdürülmesine; durdurulmasına veya
kullanılan stratejinin değiştirilmesine sebep olur (Dunlosky & Metcalfe,
2009).
Üstbilişsel Düzenleme ve Öz-Düzenlemeli Öğrenme
Literatürde üstbiliş ile öz-düzenlemeli öğrenme kavramlarının
kullanımında karışıklık vardır. Garcia ve Pintrich (1994)’e göre üst biliş
Flavell gibi gelişim psikologları tarafından 1970’lerde ortaya atılmış “eski”
bir kavram iken, öz-düzenlemeli öğrenme Shuck ve Zimmermann gibi eğitim
psikologları tarafından bireylerin kendi öğrenmelerini izleme, denetleme ve
düzenlemelerini ifade etmek amacıyla 1980’lerin ortasından itibaren
kullanılmaya başlanmıştır (Zimmerman & Schunk, 1989; Schunk &
Zimmermann, 1997). Öz-düzenlemeli öğrenmeye ait modellerin çoğunda izleme,
denetleme ve düzenleme süreçlerinin bireyin kendisi ve bilişi hakkındaki
üstbilişsel bilgisine bağımlı ya da ilişkili olduğu varsayılır.
Öz-Düzenlemeli
Öğrenme Döngüsü
Zimmermann ve Tsikalas (2005) öz-düzenlemeli öğrenmeyi destekleyecek bir
araç geliştirmek amacıyla öngörü, başarım ve kendini yansıtma aşamalarını
içeren üçlü bir döngüsel yapı içeren bir çerçeve önermişlerdir. Öz-düzenlemenin
üçlü döngüsel aşamaları öğrenme ve beceri gelişimi için sürdürülebilir bir
kaynak oluşturması amacıyla hem üst-bilişsel hem de motivasyona yönelik
bileşenler barındırmaktadır:
Öngörü aşaması, görev
çözümlemesini (amaç belirleme ve stratejik planlama) ve öz-motivasyon
inançlarını (öz-yeterlik, sonuç beklentileri, içsel ilgi / değer ve hedef
yönelimi) içermektedir. Öngörü aşamasındaki görevler şunlardır: sonuç
hedeflerini belirleme, süreç hedeflerini belirleme, hedef değerlerini
belgelendirme, stratejileri planlama ve bir öğrenme günlüğü tutma (Zimmermann &
Tsikalas, 2005).
İzleyen aşama olan başarım aşaması öz-denetimi (kendi kendine
öğrenme, zihninde canlandırabilme,
odaklanabilme) ve kendini gözlemeyi
(kendini kaydetme ve kendini test etme) içermektedir. Başarım aşamasındaki
görevler, çalışmayı gerçekleştirmek ve öğrenme günlüğünü beslemekten
oluşmaktadır (Zimmermann & Tsikalas, 2005).
Son aşama olan kendini yansıtma aşaması kendini yargılamayı (
kendini değerlendirme, nedenleri belirleme) ve tepki göstermeyi (tatmin
düzeyini ve duygulanımı ifade etme, uyarlamalı-savunmacı tepkileri gösterme)
içermektedir. Kendini yansıtma aşamasındaki görevler, çalışmaları yansıtmak,
süreci yansıtmak ve yeni hedef fırsatlarının farkında olmaktır (Zimmermann &
Tsikalas, 2005).
Yansıtmanın Üç
Yönü
“Yansıtma” kavramı genellikle daha önce yaşanmış olan bir deneyim
üzerinde gerçekleştirilen bir işlem olarak düşünülür. Schön (1983) ve Killion
ile Todnem (1991) gibi yazarlarca yansıtma işlevi sadece geçmiş zamanla ilgili
olmaktan çıkartılmış ve şimdiki zaman ile gelecek zamana da uyarlanmıştır.
Yansıtma işleminin sadece geçmişte yaşanan bir deneyim için değil, o anda
yaşanmakta olan bir deneyim üzerinde de gerçekleştirilebileceği düşüncesi
Schön’e aittir. Schön deneyim esnasındaki yansıtmayı “eylem içinde yansıtma”,
deneyim sonrasındaki yansıtma işlemine ise “eylem üzerine yansıtma” adını
vererek yeniden tanımlamıştır. (Schön, 1983).
Killion ile Todnem (1991) gelecekteki eylemlerin yansıtılması işlemini
“eylem için yansıtma” olarak adlandırarak, üçüncü yansıtma türünü
tanımlamışlardır.
Böylece “değerlendirme” sürecinin yanı sıra , “planlama” ve
“gerçekleştirme” süreci de birer “yansıtma” olarak tanımlanmış ve bir eylemi
önceden yansıtmak, eylemi gerçekleştirirken yansıtma yapmak ve eylemi
tamamlandıktan sonra yansıtmak durumları ortaya çıkmıştır:
Killion ile Todnem (1991), üç farklı zamandaki yansıtma işlemini
aşağıdaki gibi tanımlamışlardır:
•
Birincisi yansıtma biçimi olan eylem üzerine
yansıtmada, geçmişte nelerin gerçekleştirildiğine bakılır ve eylemler,
düşünceler ve ürünler gözden geçirilir.
•
İkinci yansıtma türü olan eylem içinde yansıtmada
birey yürütmekte olduğu göreve ilişkin yansıtma yapmakla yükümlüdür.
•
Son yansıtma biçimi olan eylem için yansıtmada
bireyden, ne gerçekleştirildiğini gözden geçirmesi ve gelecekte verilecek
görevde başarıya ulaşmak için yapıcı yönergeleri belirlemesi beklenmektedir.
Killion ve Todnem (1991)’in üç yansıtıcı yönü ile Zimmerman ve
Tsikalas’ın (2005) öz-düzenlemeli öğrenme çerçevesi birlikte ele alındığında;
eylem için yansıtmanın öngörü aşamasında; eylem içinde yansıtmanın başarım
aşamasında; eylem üzerine yansıtmanın da
kendini yansıtma aşamasında gerçekleştirildiği görülmektedir.
(Not: Yararlanılan kaynaklar yazı dizisinin sonunda topluca verilecektir.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Kişisel öğrenme ortamları konusunda deneyimlerinizi ve çalışmalarınızı benimle paylaşabilirsiniz.